Kozmetik Boy Uzatma ameliyatı, tıbbi ve kozmetik nedenlerle uygulanan bir ortopedik cerrahi işlem olup, uyluk veya kaval kemiklerinin uzatılarak boy uzunluğunun artırılması amaçlanır. Tıbbi nedenlerde genellikle doğuştan gelen veya kalıtsal faktörlere bağlı olarak bacak uzunluk eşitsizlikleri ve boy kısalıkları düzeltilirken, kozmetik nedenlerde ise kişilerin kendilerini çeşitli sebeplerden dolayı kısa hissetmeleri göz önünde bulundurulur.

Boy Uzatma Tedavisine Kimler İhtiyaç Duyar ve Kimler için Uygundur?
Boy uzatma tedavisi, hem kozmetik nedenlerle hem de tıbbi nedenlerle yapılan bir ortopedik cerrahi işlemdir. Tıbbi nedenlerde genellikle doğuştan gelen veya kalıtsal faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan ve kişinin günlük yaşamını etkileyebilecek fiziksel ve psikolojik sorunlara neden olan bacak uzunluk eşitsizlikleri ve boy kısalıkları düzeltilir.
Kozmetik nedenlerde ise kişilerin kendilerini çeşitli sebeplerden dolayı kısa hissetmeleri göz önünde bulundurulur. Bu nedenle, boy uzatma tedavisi, kişinin özgüvenini artırarak daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamak amacıyla tercih edilebilir.
Boy uzatma işlemine karar verilirken yaş önemlidir. Tıbbi amaçlı yapılan (bacak boyu eşitsizliği, deformiteler, cücelik gibi durumlarda) uzatmalar okul öncesi dönemde başlanarak her yaş grubunda yapılabilmektedir. Kozmetik amaçlı uzatmalarda ise kişinin kemik büyümesi tamamlanmış olmalıdır. Kemik büyümesinin tamamlanıp tamamlanmadığı radyolojik yöntemler ile belirlenebilmektedir.

Boy Uzatma Tedavi Yöntemleri
Boy uzatma tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Boy uzatma cerrahisinde, bireyin kemik kalınlıklarına, kemik yapısına ve sağlık durumuna bakılıp en az risk alarak uzatılabilecek miktar ve yöntem seçilmelidir. Seçilecek yönteme karar verirken kişi tüm cerrahi yöntemleri, bu yöntemlerin avantajlarını, dezavantajlarını ve kendisine hangi yöntemin daha uygun olup olmadığını hekimi ile görüşmelidir.
İlizarov (halka veya sirküler fiksatör) yöntemi
Bu yöntem, planlaması doğru yapılmış olgularda, özellikle kısalık ile birlikte bacaklarında deformite -eğrilik- bulunan hastalarda çok başarılı sonuçlara ulaşılmasını sağlamaktadır. Ancak gerek cihazı oluşturan çok sayıda tel ve vidanın uzun süre hastayla birlikte kalmasına bağlı olarak enfeksiyon gibi durumlara yol açma ihtimali ile günlük yaşam komforunu azaltması, gerekse mevcut cihazlar çıkarıldığında hastanın cildinde diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında daha fazla yara izi kalması sebebi ile genellikle bu yöntem “kozmetik” amaçlı olan cerrahilerde tercih edilmemeye başlanmıştır.
Monolateral (düz) fiksatörler
Monolateral fiksatörlerde ilizarovdan farklı olarak halka yerine her iki bacağın tek tarafına yerleştirilen sistemlerden oluşmaktadır. Bu cihazlar çok çeşitli şekillerde olabilir ancak temel felsefe tüm cihazlarda aynıdır. Bu noktada ameliyatı olacak kişilerin, uygulanacak sistemi seçerken bu işlemi uygulayacak olan hekimin yöntemlerle ilgili deneyimine dikkat etmesinde yarar olacağı gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Sonuçta tek taraflı sistemler konforu artırmasına rağmen sirküler fiksatörler gibi yine vücut dışında kalan cihazlar olduğu için hasta konforunu maalesef mükemmel hale getirememektedir.
Kombine sistemler (çivi üzerinden fiksatör ile uzatma)
Hasta konforunu artırmak için hem dışarıdan hem de içeriden sistemlerin kombine şekilde uygulandığı yöntemdir. Bu yöntemin en önemli avantajlarından birisi tedavi süresini kısaltmasıdır. Örneğin 5 cm’lik bir uzatmada tek başına dışarıdan konulan cihazların (fiksatörlerin) kemik kaynaması görülene kadar; yaklaşık 5-8 ay kalması gerekir. Kombine sistemlerde ise bu süre yaklaşık iki aya inmektedir. Uzatma işlemi bittiği anda dışardan görülen fiksatör çıkartılarak içerideki çivi desteği ile kemik gelişmesinin tamamlanması beklenebilir. Ekonomik olarak sadece dışarıdan kullanılan sistemlere göre daha pahalı, sadece vücut içine uygulanan manyetik sistemlere göre ise daha ekonomiktir. Ayrıca bu sistemler daha stabil olduğundan hasta ameliyatın hemen ertesi gününde bacakları üzerine yük vererek yürüyebilmektedir. Bu tarz sistemlerin dezavantajları ise; yalnızca dışarıdan olan sistemlere göre ameliyat süresinin bir miktar daha uzun olması ve cerrahi tekniğinin tecrübe gerektiriyor olmasıdır. Bu bağlamda bu yöntemi seçecek olan bireyler ile daha önceki tecrübelerin paylaşılması ve karşılıklı “güven”e dayalı bir hasta-hekim ilişkisi kurulması önemlidir. Son olarak da bu yöntemlerde enfeksiyon riski sadece içeriden uygulanan manyetik sistemlere göre bir miktar daha yüksektir.
Motorize çivi yöntemi (kemik içine uzaktan kumanda ile uzama sağlayan manyetik sistemlerin yerleştirilmesi)
Teknolojik gelişmelerle birlikte dışarıdan kullanılan sistemlere olan gereksinimi tamamen ortadan kaldıran ve uzaktan kumanda sistemi ile uzayabilen çiviler kullanıma sunulmuştur. Burada en önemli avantaj estetik olarak yara izinin diğer yöntemlere göre çok az olması ve hastanın konforunun artmasıdır. Özellikle bir an önce işine dönmek isteyen hastalara bu yöntem önerilmektedir. Cerrahi sonrası ağrılar diğer yöntemlere benzer. Ancak bu yöntemde dışarıdan görünen herhangi bir cihaz olmadığı için hasta daha rahat hareket edebilir ve hareket kazanılması diğer yöntemlere göre hızlı gerçekleşir. Ayrıca dışarıdan cilt ile temas eden herhangi bir cihaz olmaması sebebi ile enfeksiyon riski de diğer yöntemlere göre daha azdır. En ideal “kozmetik” boy uzatma yöntemi olan bu yöntemlerin en büyük dezavantajı manyetik çivilerin fiyatlarının yüksek olmasıdır. Ancak teknoloji geliştikçe bu maliyetlerin de zamanla azalacağına inanılmaktadır.
Tedavi Süreci ve Beklentiler
Boy uzatma tedavisi, uzun süreli bir süreç gerektiren bir tedavi yöntemidir ve sabır gerektirir. Tedavi süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve bireysel farklılıklara göre değişiklik gösterebilir.
Tedavi süreci genellikle aşağıdaki adımlardan oluşur:
• Değerlendirme: İlk adım, bir ortopedi uzmanıyla yapılan detaylı bir değerlendirmedir. Bu değerlendirme, hastanın sağlık durumunu, kemik gelişimini, yaşını, kemik yapısını ve beklentilerini içerir. Uzman, uygun tedavi yöntemini belirlemek için hastayı değerlendirir.
• Cerrahi Operasyon: Tedavi sürecinin ana aşaması, cerrahi operasyondur. Bu aşamada, uzatılması planlanan kemik kesilir ve kemik uçları arasında bir boşluk oluşturulur. Bu boşluğu genişletmek için harici veya dahili bir uzatma cihazı yerleştirilir.
• Uzatma Dönemi: Operasyondan sonra uzatma dönemi başlar. Bu süre boyunca, cihazın yardımıyla kemik uçları arasındaki boşluk yavaş yavaş genişletilir. Uzatma süreci genellikle 1 mm ila 1.5 mm arasında günlük olarak gerçekleştirilir. Uzatma hızı, hastanın sağlık durumu ve doktorun yönlendirmelerine göre belirlenir.
• Rehabilitasyon ve Takip: Uzatma süreci tamamlandıktan sonra rehabilitasyon dönemi başlar. Hastaların fizyoterapi, egzersizler ve düzenli takiplerle kemik güçlendirme çalışmalarına devam etmeleri önemlidir. Bu aşama, kemiklerin iyileşmesini ve güçlenmesini destekler.
Tedavi süreci uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir. Genellikle, boy uzatma tedavisinin tamamlanması 6 ila 12 ay sürebilir. Ancak bu süre, hastanın özelliklerine, tedavi yöntemine ve kemiklerin tepkisine bağlı olarak değişebilir.
Sonuçlar bireysel farklılıklara bağlıdır ve her hasta için değişebilir. Tedavinin başarısı, kemiklerin büyüme potansiyeli, uygun rehabilitasyon ve tedaviye uyumu gibi faktörlere bağlı olacaktır. Bu nedenle, tedavi sürecinde sabırlı olmak ve doktorun yönlendirmelerine uyum sağlamak önemlidir.
Unutmayın ki, boy uzatma tedavisi kişinin kendine olan güvenini artırarak yaşam kalitesini iyileştirebilir. Ancak her hasta için uygun bir tedavi seçeneği belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.
Boy Uzatma Tedavisi Hakkında Sık Sorulan Sorular
Boy uzatma tedavisi için karar verirken, bazı faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlar arasında kişinin sağlık durumu, yaş, beklentiler, psikolojik durum, cerrahi riskler ve tedavi sürecine uyum gibi faktörler yer almaktadır. Her bireyin durumu farklı olduğu için, bu faktörlerin dikkatlice değerlendirilmesi ve bir uzmanla danışılması önemlidir.
Tedavinin sonlandırılmasına neden olabilecek en büyük sorun enfeksiyondur. Özellikle kombine yöntem uygulanmışsa, cerrahi nedenli veya sonrasında oluşan herhangi bir enfeksiyon durumunda hemen tedaviyi sonlandırmak veya modifiye etmek gerekir. Bir diğer neden, uzatma sırasında dolaşımla veya sinirle ilgili sorunlar görülmesidir. Bunun dışında kişiyle ilgili komplikasyonlar da vardır. Önerilen egzersiz programını uygulayarak eklem hareketlerini korunması gerekir. Eklem hareketlerinde sorun olursa rehabilitasyon programı yoğunlaştırılır ancak sonuç alınamaz ise tedavi durdurulabilir. Ayrıca zaman zaman uzatma miktarına bağlı olarak diz arkasındaki kaslar veya ayak bileği arkasındaki aşil tendonu kısa kalabilmekte ve bu sebeple yürürken diz büküklüğü veya parmak ucu yürüme gibi problemler ile karşılaşılabilmektedir. Bu gibi durumlarda, özellikle de fizik tedavi ile üstesinden gelinemiyorsa, zaman zaman hedeflenen uzatmaya ulaşmakta zorluklar yaşanabilmektedir.
Boy uzatma tedavisi sürecinde düzenli kontroller önemlidir. Genellikle tedavi süreci boyunca ve iyileşme dönemi boyunca hastaların doktorlarıyla düzenli takipleri yapmaları gerekmektedir. Kontrollerin amacı, tedavinin ilerleyişini izlemek, olası komplikasyonları takip etmek ve hastanın iyileşme sürecini değerlendirmektir. Bu kontroller sırasında, doktor hastanın kemik büyümesini, uzatma hızını ve genel sağlık durumunu değerlendirecektir. Röntgen görüntülemeleri ve diğer uygun testler kullanılarak kemiklerin iyileşme süreci izlenir. Ayrıca, cihazın doğru bir şekilde kullanıldığından emin olunur ve gerekirse ayarlamalar yapılır. Tedavi sürecinin takibi ve düzenli kontroller, başarıyı artırmak ve olası sorunları erken tespit etmek için önemlidir. Kontroller aynı zamanda hastanın rehabilitasyon programını değerlendirmek için de kullanılır. Fizyoterapistler, hastanın fiziksel terapi ve egzersizlerini yönlendirir ve iyileşme sürecini destekler. Tedavi sürecindeki düzenli kontroller, hastaların tedaviye uyumunu sağlamak ve olası sorunları hızla ele almak için bir fırsat sağlar.
Boy uzatma işlemine karar verilirken yaş önemlidir. Tıbbi amaçlı yapılan (bacak boyu eşitsizliği, deformiteler, cücelik gibi durumlarda) uzatmalar okul öncesi dönemde başlanarak her yaş grubunda yapılabilmektedir. Kozmetik amaçlı uzatmalarda ise kişinin kemik büyümesi tamamlanmış olmalıdır. Kemik büyümesinin tamamlanıp tamamlanmadığı radyolojik yöntemler ile belirlenmektedir. Bu yöntemler ile kemik yapısı incelenirken kemik yaşının yanı sıra kemik çapı, kemiklerin birbirleri ile olan orantısı, hastanın tendon ve kas yapısı gibi özellikler de değerlendirilerek seçilecek cerrahi yönteme hasta ile birlikte karar verilmektedir. Bu süreçte uzatmaya bağlı oluşabilecek komplikasyonlar her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü yaş ilerledikçe kemiklerin iyileşme hızı yavaşlar ve tedavi süresi uzar. Eşlik eden hastalıklar, sigara kullanımı, geçirilmiş cerrahiler de zaman zaman kemik iyileşmesini olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Yasal olarak kozmetik boy uzatma cerrahisi için yaş sınırı ise 18’dir. 18 yaşın altındaki bireylerin “kozmetik” amaçlı bu cerrahiyi olmaları önerilmemektedir. Ayrıca çoğu zaman bu cerrahiyi olmaya karar vermiş bireylerden psikiyatri konsültasyonu istenerek kişinin ruh halinin cerrahi kararını vermeye ve bu süreci geçirebilmeye uygun olduklarına dair destek alınmaktadır.
Boy uzatma tedavisi genellikle 6 ila 12 ay arasında sürebilir.