Deformite kemiklerde meydana gelen eğilme ve şekil bozukluklarını tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Diz bölgesi deformiteleri halk arasında ‘’O’’ bacak ya da ‘’X’’ bacak olarak bilinir ve çocuk ortopedi kliniğine en sık başvuru nedenidir. Bunun dışında kalça ve ayak bölgesini ilgilendiren deformiteler de çocuklarda karşımıza çıkmaktadır.
Bahsedilen bu deformitelerin detaylı bir şekilde değerlendirilerek normal büyüme sırasında görülen bir durum mu yoksa acilen müdahale edilmesi gereken bir durum mu ayırıcı tanı yapılmalıdır. Doğum sonrasında genellikle yürüme ile birlikte oluşan ve ileriki yıllarda düzeleceğini bildiğimiz çocukların özel bir cihaz kullanmasına gerek yoktur ve takip yeterlidir. Bunlar dışındaki gerçek deformitelerde, dizde, kalçada ve ayak bileğinde yük dağılımı bozulduğu için ileride sorunlara neden olabilir ve düzeltilmesi gerekir.
Deformitelerin Sebepleri
Deformitelerin büyük bir grubu doğuştandır. Sonradan olanlar ise genelde kemik kalitesini bozan hastalıklarla birlikte görülür. Bunlar arasında en sık karşılaşılanı raşitizm denilen D vitamini yetmezliği ile gelişen durumdur. Ancak sevindiricidir ki bu grupta D vitamini yerine konduğunda sorun çözülür. Ameliyat etmeye gerek kalmaz. Doğuştan gelen hastalıklarda ise düzelme şansı yoktur. Çocuğun büyüme döneminde bacak eğrilikleri artar. Bu nedenle giderek artan eğriliklere karşı önlem almak gerekir.
Çocuklarda Bacak Gelişimi ve Deformite İlişkisi
Çocuklarda normal bacak gelişimin aşamaları vardır. İlk yürümeye başladığında bacak ‘’O’’ şeklinde bir görünümdedir. Yürümesi hızlandıkça bu görüntü düzelmeye başlar, üç yaşından sonra tam düzelme, beş yaşından sonra da erişkin tipi bacak şekli oluşur. Normal gelişim bu şekilde devam eder. Aileler genellikle çocukları ilk yürümeye başladığında, bacağın normal eğriliği denilen dönemde kliniğe başvururlar. Çocuğun eklem bölgesinde sorun yoksa çocuğun genel sağlığı yerindeyse, beslenmesi düzgünse, çocuk doktorunun dikkatini çeken gelişimi ile ilgili herhangi bir sorun yoksa aileye bilgi vererek, onları rahatlatmak gerekir; çünkü eğriliğin hemen hemen tamamen düzeleceği bilinir ve beklemek yeterlidir.
Deformitenin Takibi
Ailelere çocuklarıyla ilgili dikkat etmeleri gereken noktaları belirtmek gerekirse; çocuk bacaklarını birleştirip hazır ol pozisyonuna geldiğinde dizler arasındaki açıklığın kaç parmak olduğuna bakabilirler. Bu açıklık örneğin, üç parmak ise altı ay sonra iki parmağa düştüğünü ve giderek düzelip düzelmediğini takip edebilirler. Kliniğe gelen ailelere takibin nasıl yapılacağı anlatılır. Üç-altı ayda bir bu ölçümü yapmaları istenir.
Tanı Aşaması
Tanı için öncelikle çok basit bir röntgen grafisi çekilir, kanda kalsiyum, fosfor gibi kemik gelişimi ve metabolizması ile ilgili parametrelere bakılır. Şüphelenilen durum ile ilgili kan testleri yapılır. Sorunun büyüklüğüne göre gerekirse çocuk endokrinolojisine bazen de genetik bölümüne hastalar yönlendirilir. Bu bölümlerle ortak çalışarak çocuğun rahatsızlığının doğuştan gelip gelmediği, hormon eksikliğine bağlı olup olmadığı gibi kriterler değerlendirilir ve tedavi bu bilgiler ışığında belirlenir.
Tedavi Şeklinin Belirlenmesi
Tedavide en önemli kriter yaştır. Çocuk büyüdükçe, sorun artacak ise öncelikle ilerlemenin durdurulmasına yönelik tedaviler uygulanır. Bu amaçla çeşitli ortezler kullanılarak bacak eğriliklerinin düzeltilmesi ile ilgili tedaviler vardır ancak bunların günümüzde kanıtlanmış bir etkisi henüz gösterilememiştir.
Çocukluk döneminde en sık uygulanan tedavi kemik büyüme bölgesine yerleştirilen çok küçük plaklardır. Bu plaklar, istenilen şekilde kemiğin düzelmesini sağlar. Bu yöntem, kemik çatlatması, kemik kırması gibi daha zor olan ameliyatlara göre uygulaması kolay ve riski daha az bir prosedürdür. Çocuk geç getirildiyse ve hesaplamalara göre bu yöntemle düzelmesi yetersiz olacaksa o zaman kemik çatlatılarak düzeltilmesi gündeme gelir. Röntgen filmleri çekilir, titiz bir inceleme yapılır. Kemiğin hangi bölgesinden kaç derece düzeltilirse, nasıl bir sonuç elde edileceği, çocuğun bacağının nasıl görüneceği bilgisayar ortamında hesaplanır. Buna göre tedavi programı düzenlenir.
Bazen bu cihazlar uygulandığında bacaklarda bir miktar düzelme olur. Ancak henüz bilimsel olarak kanıtlanmış bir uygulama değildir; yine de aile cerrahiye karşı ise o zaman alternatif olarak düşünülebilir.
Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ameliyat sonrası düzenli takip çok önemlidir. Röntgen filmleri ve klinik muayene ile hastanın takibi yapılır. Ameliyat sonrası erken dönemde en önemlisi yara bakımıdır ki bu ameliyatı gerçekleştiren uzman tarafından uygulanır. Daha sonrasında ise fizik tedavi ile çocuğun kaslarının güçlendirilmesidir.
Rotasyonel Sorun (İçe ve Dışa Dönklükler)
Bütün bunlara ilave olarak rotasyonel sorun denilen bir durum daha vardır. Kız çocuklarda kalça kemiğinden, erkek çocuklarda ise kaval kemiğinden kaynaklı dönmeler daha sık görülür. Kısaca açıklamak gerekirse; çocuklar yürürken ayağın ucunun hafif dışarıyı göstermesi gerekir. Ayak uçları ve özellikle diz kapakları içeriye doğru bakıyorsa aileler ‘’çocuğumuz içe basıyor’’ diye kliniğe getirir. Kız çocukların yüzde 95’i kendiliğinden düzelir. Aileler şunu bilmelidir; çocukların yüzde 95’i kendiliğinden düzelir. Kız çocuklarında beş yaşına kadar eğrilik artar, beş-on yaş arası düzelir. Yüzde 5’inde ise tedaviye ihtiyaç duyulur ancak büyük oranda ameliyat gerektirmez. Ayakkabı, tabanlık ve birtakım cihazlarla düzelme sağlanır.
Kısacası rotasyonel sorunlarda acele etmemek, çocuğu yakın takibe almak ve gerektiğinde doğru tedaviyi uygulamak son derece önemlidir.
On yaşından sonra çocuk yürürken yirmi dereceye kadar dışa basması, beş dereceye kadar da içe basması normal kabul edilir. Bu değerlerin üzerinde içe basmalar varsa ileride diz ağrısına yol açabileceği için sorun oluşturabilir. Bu nedenle aile ile konuşarak yapılması gerekenler planlanır.
-Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.